Bütün hafta stresli ve çok yoğun bir şekilde çalıştınız, haftanın minimum üç günü saatlerinizi trafikte harcadınız, bunaldınız ve daha maaş almanıza da çok var… İstanbul’dan kaçmak istiyorsunuz iki günlüğüne de olsa, ama çok para harcamak istemiyorsunuz… Nereye gitsek diyorsunuz? Aslında çok yer var; Ağva, Şile, Polonezköy, vb… Sonra buraların da hafta sonu ne kadar dolu olduğunu ve bir kahvaltı için Ağva’da resmen sıra beklediğinizi hatırlıyorsunuz 🙁 Tıkılıp kaldık mı şimdi İstanbul’da derken, gözlerinizi kapatıp bir yer hayal ediyorsunuz… Doğası, havası, mimarisi, yemekleri, İstanbul’a yakınlığı ve güler yüzlü insanlarıyla gönlünüzde taht kuracak bir yer… Ah diyorsunuz olsa böyle bir yer kaçırmam. Tamam o halde. Ben şimdi sizi oraya götüreceğim. Taraklı (Mümkünlü) Kasabasına.
İstanbul Anadolu Yakasından aracınızla iki saatte ulaşabileceğiniz “henüz” hakettiği kadar popüler olmayan şirin bir Osmanlı’dan kalma köy burası. 2010 senesinde Şener Şen’in oynadığı reklamda bahsi geçen Mümkünlü Köyü Taraklı’nın ta kendisi. 🙂
Daracık Arnavut kaldırımlı sokakları, hala bozulmamış üç katlı Osmanlı’dan kalma evleri, güzel bir köy pazarı ve çok lezzetli yemekler yiyebileceğiniz hem de çok az para ödeyeceğiniz birkaç lokantası olan bir köy burası.
Köyü tamamen gezmeniz yarın gününüzü almayacaktır ama fotoğraf çekmeyi seven kişiler için bu süre daha uzun olabilir.
Taraklı’da gitmişken görmek isteyebileceğiniz yerlerin başında; Yunus Paşa Camii, Tarihi Han, Eski Çarşı ve Osmanlı’dan kalma asırlık Çam ağacı gelecektir.
Bu saydığım yerler haricinde köyün tamamını gezebilir, bol temiz hava alabilirsiniz.
Taraklı’ya kadar gelmişken; çarşı içindeki Park Lokantası’na uğramadan dönmeyin derim. Biz Kahvaltımızı evde yapıp çıktığımız için, öğle yemeğini Taraklı’da yemeyi tercih ettik.
Park lokantasında menü falan yok. Siz oturuyorsunuz masaya ve yemekler gelmeye başlıyor 🙂
Kuru Fasulye, keşkek, kavurmalı pilav, yoğurt, iki çeşit ev yapımı turşu, köy ekmeği ve ılık irmik tatlısı geliyor masanıza. Mekan sahipleri oldukça cömert; keşkek üzerine de hatrı sayılır miktarda kavurma ekliyorlar. Ben kavurma fazla sevmem ama burada yediğim kavurmayı akşam eve dönerken bile sayıklıyordum. Kuru fasulyesini ve kavurmasını Fırtına bile hop hop indirdi midesine. Tatlı zaten severim ama ılık irmik helvası da Can ile son çatal kimin kapışması yapmamıza sebep oldu 🙂
Taraklı Ulaşım
Biz kendi aracımız ile gittiğimiz için size de araçla ulaşımı tarif edebileceğim. Ancak otobüs ile ulaşım için google’a Taraklı Ulaşım yazdığınızda detaylı bilgiler hemen çıkıyor.
Aracınızla İstanbul’dan Ankara’ya gider gibi TEM gişelerden yola çıkıyorsunuz. TEM’den Bilecik Eskişehir istikametinden çıkıp 25 km sonra karşınıza çıkacak olan Taraklı Göynük yönlendirmelerini takip edip Taraklı’ya ulaşıyorsunuz. Gidilmesi oldukça kolay bir yolu var Taraklı’nın.
Buralara kadar gelmişken; Taraklı’dan yarım saat ötede olan Göynük’e gitmemek olmaz. Taraklı kadar seveceğiniz, Taraklı’dan daha büyük ve etkileyici ikinci İstanbul’dan kaçış rotası Göynük için Tık Tık.